top of page

Tanrıça Psikolojisi

Yazar: Roger Woolger



DİŞİL ANLAYIŞIN kadınların bilincindeki dikkat çekici uyanışına tüm dünya genelinde tanıklık ediyoruz ve bu uyanış Batılılaşmış ülkelerde çok daha yoğun olarak gözlemleniyor. Çoğu erkek bundan korkarak göz ardı ediyor, diğerleri ise bu uyanış karşısında zorlanıyor, bunu bir nevi meydan okuma olarak algılıyor. Ataerkil toplum anlayışına yönelik olarak tam bir antitez görünümü teşkil ettiğinden dolayı radikal yorumcular bu uyanışı mecazi olarak “Tanrıça’nın geri dönüşü” olarak adlandırıyorlar.


Kadın bilincindeki bu hareketlenme ve erkeklerde meydana getirdiği karşı tepki hayatımızı ve düşünce kalıplarımızı yavaş yavaş da olsa geri dönülemez bir şekilde her yönden değiştirmeye başlıyor. Kendimize, değerlerimize, siyasi anlayışımıza, karşı cinsle olan ilişkilerimize ve evrendeki yerimize yönelik kabullendiğimiz her şey bu uyanış karşısında zorlanıyor.


Dişil unsura yönelik bu yeniden uyanışın kökenleri nelerdir acaba? Böyle büyük bir bilinç değişimi nasıl başlamıştır? Çoğunlukla siyasi nitelikli midir?


Şüphesiz, feminizm hareketi bu büyük değişimin çağımızdaki en önemli kaynaklarından biridir. Ancak kadınların büyük çoğunluğu politik ve entelektüel anlamda çoğu feminist kadar donanımlı değildir. Feminist bakış açısı sadece çok küçük ama yine de önemli orandaki bir kadın kitlesi adına genel olarak konuşmaktadır. Çalışan ya da çalışmayan kadınların çoğunluğu esas rolleri itibarıyla en çok eş, sevgili ya da anne olarak kendilerini tam hissetmektedirler.




Yazının devamını Bilyay Vakfı web sitesinden okuyabilirsiniz.






bottom of page